7 Ağustos 2010 Cumartesi

Bilge Aristo'dan Öğütler

Bilmelisin ki, güzel bir anı bırakmanın ve Yüce Yaratıcı’nın hoşnutluğuna ermenin dışında, senin için başka bir değer yoktur. O’na tutunacak olursa, seni herkesin şerrinden korur.

Bilmelisin ki, sen kötü oldukça halkını düzeltemezsin. Sen azgın ve sapık oldukça onlara doğru yolu gösteremezsin. Kör olan nasıl yol gösterebilir! Fakir olan nasıl zengin edebilir! Aşağılık biri nasıl yüceltebilir! Zayıf olan nasıl güçlü kılar!

Sorumluluğunu üzerine aldığın kimseleri düzeltmek istiyorsan, önce kendinden başla. Başkalarının ayıbını gidermek istiyorsan, önce kendi kalbini o şeyden temizle. Kendin kirli iken başkasını temizleyemezsin. Bu doktorluk iddiasında bulunan birinin aynı hastalık kendisinde bulunduğu halde başkasını tedavi etmeye kalkışması gibi olmayacak bir şeydir. Sözünle davranışın, içinle dışın birbirine uymadıkça güzel sözlerle dinleyicilere bir şey verdiğini sanmayasın ha!
Bilmelisin ki, insanları ıslah etmek için dürüst idarecilerden daha iyisi, kendilerini ve başkalarını bozmak için yine idarecilerden daha kötüsü olamaz. İdarecinin halkla olan ilişkisi ruhla ceset arasındaki ilişki gibidir, ruhsuz cesette hayat yoktur.
Kanunları uygulamaya çalış, çünkü sürekli huzur bununla sağlanır. Azgınlıktan sakın, çünkü gücünü tüketip bitirir. Kendini beğenmişlikten sakın. Zira bu durum erdemle bağdaşmaz.

Bilmelisin ki, bozguna uğramanın başlıca sebebi kibirlenmektir. Doğruluk yaratıkların yaşama güvencesidir. Yalan bir hastalıktır, yakalanan bir daha kurtulamaz. Ölümü gözü önünde bulunduran kendini ıslah eder. İnsanlara yüzsuyu dökmek yok mu, işte küçük ölüm odur.
İskender'e şöyle yazmıştı: "Halka iyi davran ki sevgisini kazanasın. İyilik ve sevgiye dayanan yönetim, baskı ve zulme dayanandan daha devamlıdır. Bilmelisin ki, sen sadece bedenlere hükmedebilirsin, ama iyilik yaparak gönüllere hükmetmeye bak." Yiyip içtikleri şeylerle övünen bir topluluk görmüş, "Bırakın böyle şeyleri, bunlar bayağılıktır, edebinizle övünün, edep şereftir" demiştir.

İlimden başka her şeyin azı çoğundan daha hafiftir, oysa ilim arttıkça taşıması kolaylaşır. İlim aklın kılavuzu, akıl ise iyiliğin komutanıdır. Kişinin dili aklının kâtibidir, akıl neyi yazdırırsa dil onu söyler. A1tın ateşte eritilerek saflaştırıldığı gibi, kişi de mesleğinde pişerek olgunlaşır.
Her şeyin yenisi iyidir, ama sevginin eskisi daha iyidir. Kişinin bilmediğini öğrenmesine engel olan şey, bildiğinden az yararlanmış olmasıdır. Yaptığı işten zevk alan yani severek yapan adam, bu konuda önüne çıkan engellere de katlanmasını bilir. İlmin yararını gören adam, daha çok öğrenmek için güçlüklere göğüs gerer.