Filozoflara göre aŞk nedir?

Ünlü düşünür Eflatun, bildiğiniz gibi diğer ismi Platon olan bu düşünürün adıyla tanımlanan “Platonik aşk” yani tek taraflı aşktır. Platonik askın adıyla anılmasına rağmen onaylamayan ve açıkça sevmenin gizliden sevmekten daha güzel olduğunu söyleyen bu filozof sevgi üzerine oldukça kafa yormuştur. Şölen adlı meşhur kitabında tamamen sevgi ve dostluk üzerine duran Eflatun, öğrencileriyle baştan sona sevgiyi tartışır ve onu tanımlamaya çabalar. Ve güzellik ile askı buluşturur. Öyle ki, güzelin olduğu yerde ancak sevgi olabileceğini söyler. 
“Güzel yaşamak isteyenleri ömürleri boyunca nedir güzel yasatan? Akrabaları mi? Hayır. Şanlari şerefleri mi? Hayır. Zenginlik mi? Hayır. Ne su ne bu, hiçbir sey insanı sevgi kadar güzel yaşatmaz.“ 
Ardından “Homeros der ya, yiğitlere Tanrı yürek üflermiş, iste budur Sevgi’nin sevenlere verdiği güç. Başkası için ölmek, bunu yalnız sevenler yapabilir, erkekler değil yalnız, kadınlar bile.“ diyerek, sevginin büyüklüğünü ve güçlü kalplerden işi olduğunun üzerinde durur. Sevginin özünde Tanrısallık olduğunu, sevginin bir tek olmadığını çeşitlere ayrıldığını anlatır. Ayrıca seks ve güzellik tanrıçası Afrodit’i örnek göstererek tensel sevgiye işaret eder: “Orta mali Aphrodite’ye bağlanan insanın kendisi de orta malıdır, her isini rasgele yapar; bu sevgi aşagilik kişilerin sevgisidir. Bu türlüleri kadınları da delikanlılar kadar severler, sonra da sevdiklerinin bedenlerini canlarindan(ruh güzelligi) çok severler, üstelik de sevdiklerini çogu zaman aptallar arasindan seçerler, çünkü istedikleri arzularini sonuna kadar götürmektir; bu isin güzelligine, çirkinligine bakmazlar.” 
“En iyi en soylu ve en değerli insanlar, başkalarını çirkin de olsa severler“[4] diyerek sevginin yüksek bir değer olduğunu savunur. Eflatun’a göre düşkün kadınları seven yani ruh güzelliğinden daha çok bedensel hazza önem veren insan, aslında seven insan değildir. Olsa olsa kendi bedenini seven insandır der. Böylece Sevgiyi ikiye ayırmış olur: bedensel sevgi, ruhsal sevgi… 
Ruhsal sevgi mistiklerde sakinliği dönüşür insanla Tanrı'nın buluşması gerçekleşir. Bu sevginin savunucuları mistiklerdir. Bedensel olan sevgi gerçekte sevgi değildir, ilgidir. Beden istediği doyumu gerçekleştirdiğinde sevgi yok olur. Bunu bazıları ” Sevmek dokunmaktır” cümlesiyle ifade ederler. 
Eflatun Sevgi’yi düzenli, ölçülü olmasından yana tavır koyarak sevgi de akil arar gibidir. Buna karşın mistiklerin aşk anlayışında ise, aşk gaflet halidir. Deli, mecnun ve askın bir şekilde kendinden geçer. 
Özellikle Müslüman mistiklerin aşka bakışı böyledir.” Aşk sarhoşluktur” diye ifade edilir. Eflatun’da ise, iki ayrı parçanın bitişmesidir ask. Yunan efsanelerine dayanarak anlattığı hikâyede geçmişte tek parça olan insanoğlu, dişilik ve erkekliği tek bünyede bulunduruyormuş. Daha sonra üçe bölünerek kadın, erkek ve hem kadın hem erkek bir varlık olarak üçe ayrılmış. Parçanın erkek ve dişisinin birbirinin arayışının adı aşk olmuş. 
Netice olarak sevgiyi bütün boyutlarıyla ele alan Eflatun, sanat sevgisinden, kadın erkek sevgisine, erkeğe duyulan sevgiden, orta mali kadınlara duyulan sevgilere kadar bütün sevgi çeşitlerini derinliğine irdeler, öğrencileriyle tartışır. En geniş anlamıyla der: 
“Sevgi, her iyi olanı ve bizi mesut edeni arzulamaktır.”

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İZLEDİĞİM FİLMLER (Liste1) 2010 a kadar

Einstein'dan 10 hayat dersi...

EDEBİYAT ALINTILAR

İZLEDİĞİM TİYATRO OYUNLARI (ŞEHİR TİYATROLARI)

GÜÇ İSTENCİ; Bütün Değerleri Değiştiriş Denemesi

Dahiler Hakkında Bilmediklerimiz

İZLEDİĞİM TİYATRO OYUNLARI (DEVLET TİYATROLARI)

PLATON - İDEALAR KURAMI

DÜŞÜNCE YOLUYLA TEDAVİ- LOUİSE HAY