Kayıtlar

dahi etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

SECRET(SIR) Nedir? Kitapta Ne Anlatıyor? Gerçek mi?

Resim
  Bu hayatta en çok neye ya da kime güveniyorsun? Birincisi aynaya baktığımda gördüğüme, İkincisi, yukarı baktığımda görmediğime güveniyorum... Kitap dünya çapında 30 milyon kopya sattı ve 50 dile çevrildi. Kitapta yapılan bilimsel iddialar, kitabın hiçbir bilimsel temeli olmadığını savunan bir dizi eleştirmen tarafından reddedildi. The Secret, Rhonda Byrne'ın aynı adlı önceki filmden uyarlanan2006 tarihli bir kişisel gelişim kitabıdır. Bir kişinin hayatındaki nesnel koşulları etkileyebileceğini iddia eden sözde bilimsel çekim yasası inancı na dayanmaktadır. Kitap, etkinliğinin güvencesi olarak enerjiyi iddia etmektedir. Evren sizden ne duyarsa onu verir: Evrene olumlu mesajlar gönderebilmenin ipuçları:  Hiç evrene mesaj gönderip karşılığını alamadığınızı düşündüğünüz oldu mu? Peki evrenden istediğiniz şeyleri almanın bir yolu olduğunu biliyor musunuz? Aslında evren, sizden ne duyarsa onu size vermekten başka bir şey yapmıyor. Ancak burada önemli olan sizin isteme şekliniz. H...

NAHUA Yerlilerine ait bir dua

Meksika'nın Yerli halklarından biridir, ayrıca El Salvador , Guatemala , Honduras , Nikaragua ve Kosta Rika'da da Nahua azınlıkları vardır. Meksika'daki en büyük yerli grubu oluştururlar. Mezoamerikan (Meksika'da yaşayan Kuzey Amerika Kızılderilileri grubunun Aridoamerika ile Mezoamerika Kızılderilileri kültür grubundan Kızılderili halkları) bir etnik kökene sahiptirler. Meksika ve El Salvador’da yaşayan Nahua yerlilerine ait bir dua:  “Annemi ve babamı; bilmeyerek yaptıkları hataların sorumluluğundan ve suçluluğundan azat ediyorum… Çocuklarımı, beni gururlandırmaları gereği inancından azat ediyorum ki; sadece kendi kalplerinin onlara seslendiği yöne doğru rahatlıkla gidebilsinler. Eşimi; beni tamamlaması mecburiyetinden azat ediyorum. Ben eksik değilim; çevremdeki her canlıdan, her an yeni bir şey öğreniyorum. Ailemin atalarına ve büyük ebeveynlerime; benim şu anda hayatta olmamı sağlayacak şekilde var oldukları için teşekkür ediyorum. Onları geçmiş hatalarından, tamam...

ÖĞRENDİM Kİ...

Resim
ATAOL BEHRAMOĞLU / ÖĞRENDİM Kİ Öğrendim ki...  Kimseyi sizi sevmeye zorlayamazsınız.  Kendinizi sevilecek insan yapabilirsiniz,  Gerisini karşı tarafa bırakırsınız. Öğrendim ki...  Güveni geliştirmek yıllar alıyor,  Yıkmak bir dakika. Öğrendim ki...  Hayatında nelere sahip olduğun değil  Kiminle olduğun önemli. Öğrendim ki...  Sevimlilik yaparak 15 dakika kazanmak mümkün  Ama sonrası için bir şeyler bilmek gerek. Öğrendim ki...  Kendini en iyilerle kıyaslamak değil  Kendi en iyinle kıyaslamak sonuç getirir. Öğrendim ki...  İnsanların başına ne geldiği değil  O durumda ne yaptıkları önemli. Öğrendim ki...  Ne kadar küçük dilimlersen dilimle  Her işin iki yüzü var. Öğrendim ki...  Olmak istediğim insan olabilmem  Çok vakit alıyor. Öğrendim ki...  Karşılık vermek  Düşünmekten çok daha basit. Öğrendim ki...  Bütün sevdiklerinle iyi ayrılman gerek  Hangisi son görüşme olacak b...

İlham Alıntıları

Resim
Zihninize her zaman olumlu düşüncelerle dolu tutmalısınız, böylece onların güçlü titreşimleri dışarıdan gelebilecek tüm olumsuz ve yıkıcı düşünceleri savuşturacaktır.  -Claude M. Bristol Önce kendinizi kontrol ederseniz, herhangi bir durumu kontrol edebilirsiniz.  ~Florence Scovel Shinn İnsan sürekli ciddi olur ve biraz eğlenip rahatlamak için kendine izin vermezse, katılaşır farkına varmadan dengesizleşir. - Herodot Biz buraya dünyayı değiştirmek için toplanmadık. Mütevazı bir önerimiz var; Yeni Bir Dünya yaratmak. - Comandante Romano 1.Kadınlar İstanbul'u Hayal etmeli. Altın kubbelerin rüyaları. Benim kendi şiirsel damarımda taşlanmalı nokta her şeyle alay edilmeli ve 3 nokta ile Bitmeli... 2. Bir kadın olarak benim ülkem yok. Bir kadın olarak kendime bir ülke istemiyorum. Bir kadın olarak benim ülkem Bu Dünya. - Virginia Woolf Kendini daha iyi sevdiğinde varlığını korursun. - Isabella Adyani. Şükretmek sadece en büyük erdemlerden biri degil, diger bütün erdem...

GÖLGE BENLİK

Bazıları gölge çalışmasını ruhsal bir uygulama olarak görse de, gölge benlik kavramı aslında, Derinlik psikolojisinin Sigmund Freud ve Alfred Adler ile beraber üç büyük kurucusundan biri olan, Analitik psikolojinin kurucusu İsviçreli psikiyatr Carl Gustav Jung tarafından ortaya atılmıştır ve kişiliğimizin reddettiğimiz ve/veya bastırdığımız bilinçsiz kısımlarını ifade eder. Gölge, aynı zamanda büyük ölçüde bilinçsiz olan ve bu nedenle görgü kurallarından yoksun olan, yalnızca ihtiyaçlarımızı ne pahasına olursa olsun tatmin etmek ve karşılanmasını sağlamak için var olan ilkel ve içgüdüsel parçamız olduğundan Freud’un ‘id’iyle karşılaştırılabilir. Jung’un teorisi, gölge benlik fikri, bu temel ihtiyaçların bir koruma biçimi şekliyle deneyimlerimize yanıt olarak gelişmesi bakımından farklılık gösterir. Jung, duygusal/zihinsel bütün hissetmenin her insanın amacı olduğunu öne sürmüştür. Ona göre bebekken “bütün” hissederiz, ancak büyüdükçe “gerçek” benlikle teması yitirerek “parçalanmaya” ba...

SANSKRİT ÖĞRETİLER

Farklı bakış açılarına göre din veya felsefe olarak tanımlanan Budizm'in hedefi; hayattaki acı, ıstırap ve tatminsizliğin kaynaklarını açıklamak ve bunları gidermenin yollarını göstermektir. Budizm'de öğretilerin ana çatısını meditasyon gibi içe bakış yöntemleri, reenkarnasyon denilen doğum-ölüm döngüsünün tekrarı ve karma denilen neden-sonuç zinciri gibi kavramlar oluşturmaktadır. Budizm, Sanskritçe ve Pali dillerindeki eski Budist metinlerinde 'uyanmış kişi - farkında olan' anlamına gelen Buddha kelimesinden türetilmiştir. Bu kadim prensipler, insan varoluşuna derin bir iç görü sunarak farkındalıklı, dengeli ve huzur dolu bir hayat yaşamayı teşvik eder.   1. Yalnızca bir bedene sahip olacaksınız. Sanskrit öğretiye göre bedeniniz, dünyayı deneyimlediğiniz bir araçtır. Onu sevseniz de, ondan nefret etseniz de, bedeniniz hayatınız boyunca sizinle kalacak bir yoldaştır. Beden, sadece fiziksel bir varlık değil, ruhunuzu barındıran kutsal bir tapınaktır. İlk kural, bedenin...

ÖĞRENME BOZUKLUĞU

Öğrenme bozukluğu nedir? "Mert 1. sınıfa başlamıştı. Sınıftaki öğrencilerin bir çoğu Deniz öğretmenin tahtaya yazdığı yazıları defterine geçiriyor, yazılarını bitiriyordu. Mert sınıfta çoğu kez geri kalıyordu. Herkes teneffüse çıkarken o yazısını tamamlamak istiyor ama bitiremiyordu. Evde, anne babası defterindeki eksikleri görüp neden yazmadığını sorunca elinin ağrıdığından, gözünün acıdığından şikayet ediyordu. Üstelik el yazısı yazmakta çok zor bir işti. Harfleri okurken sık sık karıştırıyordu. Sanki her şey ters dönmüş gibiydi; b’leri d diye okuyor , 2’yi S gibi yazıyordu. Sonunda Deniz öğretmen anne ve babasını okula çağırdı ve onlara Mert’in isminin yazılı olduğu bir kağıt gösterdi.  Bu örnek doğrultusunda öğrenme bozukluğunu şöyle tanımlamak mümkün: Zekası normal ya da normalin üstünde olmasına ve standart eğitim almasına rağmen okuma, matematik ve yazılı anlatımında kendinden beklenen-yaşına uygun başarıyı gösterememek. Ancak öğrenim bozukluğu geniş bir alan. Uzmanlar, gen...

İHTİYAÇLAR TEORİSİ

Resim
Psikolog David McClelland tarafından önerilen İhtiyaç teorisi , Üç ihtiyaç teorisi olarak da bilinir , başarı , bağlılık ve güç ihtiyaçlarının insanların eylemlerini yönetimsel bir bağlamdan nasıl etkilediğini açıklamaya çalışan bir motivasyonel modeldir . Bu model , Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisinin ilk kez 1940'ların başında önerilmesinden yirmi yıl sonra 1960'larda geliştirilmiştir. McClelland, her insanın yaş, cinsiyet , ırk veya kültürden bağımsız olarak bu üç tür motivasyona sahip olduğunu belirtmiştir. Her bireyin yönlendirildiği motivasyon türü, yaşam deneyimlerinden ve kültürünün görüşlerinden kaynaklanır. Bu ihtiyaç teorisi genellikle yönetim veya örgütsel davranışla ilgili derslerde öğretilir. 1. Başarı ihtiyacı olan kişiler, geri bildirim almak için başka bir şeye değil, sonuçların çabalarına dayandığı orta zorluktaki görevler üzerinde çalışmayı tercih ederler . Başarıya dayalı bireyler hem yüksek riskli hem de düşük riskli durumlardan kaçınma eğilimindedir....

Psikoloji Kuramları - CARL GUSTAV JUNG

CARL GUSTAV JUNG Psikanaliz alanındaki çalışmalarıyla bir asra damgasını vuran Freud terapinin amacının bilinçaltını bilinçli hale getirmek söylemişti. Ve bir teorisyen olarak bunu çalışmalarının baş hedefi yaptı. Fakat aynı zamanda bilinçaltını pek de hoş bir şey olarak algılamamamıza yol açtı; burası yanan arzuların , kötü huylar ve cinsel tutkuların derin çukuru, korkulu deneyimlerin gömüldüğü bir yerdi. Bu haliyle bilinç yüzeyine çıkarmak isteyeceğimiz bir şey değildi. Onun genç çalışma arkadaşlarından Carl Gustav Jung ise içimizdeki bu uzayı araştırmayı hayatının ve çalışmalarının amacı yapacaktı. Jung, Freudyen teoriyle güçlenmiş temelinin yanında mitoloji, din ve felsefe alanlarında derin bir bilgiye sahipti. Özellikle Siyonizm, Kimya, Kabala ve Hinduizm ve Budizm’deki benzerleri gibi karmaşık mistik geleneklerin sembollemeleri konusunda oldukça bilgiliydi. Jung ayrıca rüyalar ve zaman zaman görüntülerle ileriyi algılama kapasitesine sahipti. 1913 sonbaharında dev bir selin Avru...