BAHÇE TARIMI - 2 AÖF (DERS NOTLARI)
BAHÇE TARIMI 2

Fidan dikimi kışları soğuk geçen yerlerde Şubat-Mart aylarında yapılmalıdır.
Kışları ılık geçen bölgelerde ise Kasım-Aralık aylarından itibaren dikim yapılabilir.
ELMA(Malus domestica)
Elma meyvesi, yumurtalık ve yumurtalığı çevreleyen çiçek dokusunun etlenip sulanması ile meydana geldiğinden yalancı meyvedir.
Ülkemizde Haziran ortası ve Kasım ayının sonuna kadar devam eden süreçte olgunlaşan çeşitleri mevcuttur.
Yazlık (Vista Bella, Jerseymac, Williams Pride, Summer Red, Anna ve Ak elması),
Güzlük (Gala grubu, Elstar ve Hüryemez)
Kışlık (Scarlet Spur, Golden Delicious, Starking Delicious, Starcrimson, Amasya, Topaz, Red Chief, Fuji, Breaburn, Pink Lady ve Grany Smith) olmak üzere elmayı olgunlaşma zamanına göre üç gruba ayırmaktayız.
Elmalar için en ideal yerler kışları soğuk, yazları serin ve nispi nemi yüksek bölgelerdir. Ülkemizde göller yöresi, Marmara, Karadeniz, İç Ege ve Akdeniz bölgesinin yüksek yerleri elma yetiştiriciliği için en uygun yerlerdir. ISPARTA
Elma bahçesinde tozlayıcı çeşit sayısı 1/9 oranında olmalıdır.
Bodur yetiştiricilikte budama, ilaçlama ve hasat gibi işlemler daha kolay olur.
Ağaçlar küçük taç yapar.
Meyveler aynı irilikte olur.
Ağaçlar erken meyveye yatar.
ARMUT(Pyrus)
Armut Türkiye’de çok soğuk bölgelerle Akdeniz kıyı bölgeleri hariç her bölgede yetiştirilmektedir. Ancak Marmara, İç Anadolu ve Ege bölgelerinde kapama bahçeler daha yoğun olarak bulunmaktadır. Armut üretiminin %28’ini tek başına Bursa ili (108.000 ton) karşılamaktadır.
Armutlarda kısmi partenokarpi (döllenme olmaksızın tohumsuz meyve oluşumu) görülür. Partenokarpiye eğilimli çeşitlerde meyve tutumunu ve meyve iriliğini arttırmak için bir büyüme düzenleyici madde olan giberellik asit (GA3) uygulanmaktadır. Çiçeklenme zamanında sıcak ve kurak iklim koşulları armutlarda partenokarpi üzerinde etkili olur.
B) Bazı armut çeşitlerinde partenokarpi görülür. C) Armutlarda diploid ve triploid çeşitler vardır. D) Triploid çeşitler tozlayıcı olarak kullanılmaz. E) Tozlanma böceklerle gerçekleşir.
Armut meyvesi de elma gibi yalancı meyvedir.
Ülkemizde, HaziranTemmuz aylar› içinde olgunlaşan erkenci yaz armutları (Limon, Akça, Mustafa Bey, Coscia ve Bey Armudu), Ağustos-Eylül aylarında olgunlaşan güz armutları (Williams, Santa Maria, Kavun Armudu, Göksulu ve Abaza Armudu) ve Ekim-Kasım aylarında olgunlaşan kış armutları (Ankara, Deveci, Passa Crassane, Beurre Clairgeau, Conference ve Doyenne du Commice ) yetiştirilmektedir.
İklim istekleri, armut elmaya göre daha sıcak bölgelerde yetişmektedir.Fazla nem kara lekeye sebeb olur.
Armut çiçek tomurcukları bazı çeşitlerde kısa yıllık sürgünlerin yan tomurcuklarında oluşur.
Armut çiçek tomurcukları açtığında 4-7 çiçek çıkar.
Armut çiçek tomurcuklarının bulunduğu dallardan birisi topuz’dur.
Armut çiçek tomurcuklarının bulunduğu dallardan birisi kargı’dır.
İyi bir verim elde edebilmek için mutlaka bahçe içinde tozlayıcı çeşit bulundurulmalıdır. Tozlayıcının oranı %10’dan daha az olmamalı ve tozlayıcı ile ana çeşit arasındaki mesafe 15 m’yi geçmemelidir.
Ağaçlarda değişik oranlarda bodurluk sağlayan BA29, Ayva A (Quince-A) ve Ayva C (Quince-C) klon anaçları ülkemizde son zamanlarda kullanılmaya başlanmıştır.
Ayva anaçlarına aşılanan armut çeşitleri yarı bodur gelişir. B) Ayva anaçları bazı armut çeşitleri ile aşı uyuşmazlığı gösterir. C) Ayva anaçlarına aşılanan armut çeşitleri erken meyveye yatar. D) Ayva anaçlarına aşılanan armutlarda kireçli topraklarda kloroz görülür.
AYVA( Cydonia oblanga)
Ülkemizde çok soğuk bölgeler dışında özellikle Marmara Bölgesi’nde üretimi gerçekleştirilmektedir. En fazla üretiminin olduğu il Sakarya’dır. Daha çok sıcak ılıman iklimlerde yetişen ayva; serin iklime sahip ve nisbi nemi düşük olan yerlerde sert, kumlu ve boğucu olmaktadır.
Ayva meyvesi yalancı meyvedir,
Eylül ayında olgunlaşır.
İklim istekleri, ayva sıcak ılıman iklim meyvesidir. Soğuk ve nemi düşük bölgelerde meyvenin kalitesi düşmektedir. Ayrıca kuvvetli rüzgârların olduğu bölgede meyvelerin dökülmesine ve dalların kırılmasına neden olur.
Ayva erselik çiçeklidir. Çiçeklerinde 5 taç yaprak vardır. Çiçeklerinde 15-20 erkek organ vardır. Çiçeklerinde 5 çanak yaprak vardır.
NAR(Punica granatum)
*Ülkemizde en fazla Antalya ilinde üretilmektedir.
*İklim istekleri, sıcak ılıman ve subtropik iklim bölgelerinde üretilir. Narlar düşük sıcaklıkta ılıman bölgelerde -10’a kadar dayanabilirler. Yüksek sıcaklık ve ışığı seven nar yetiştiriciliğinde yıllık 500 mm’lik yağış yeterli olmaktadır.
*Bahçe tesisi, nar bahçesi, uzun ve sıcak bir yaz mevsimi görülen, güneşli bol olan ve kış aylarında sıcaklığın -10 °C’den aşağı düşmediği yerlere ekimi yapılmalıdır. Dikim aralığı narlarda 2-6 m arasında değişir ancak sık dikimde yapılabilir.
*Çoğaltma, çelikle, daldırma ve dip sürgünleri ile çoğaltılırlar. Ticari anlamda odun çelikleri yapıldığı için yıllık dallardan 10-20 cm çelikler hazırlanır. Bu nedenle anaç kullanarak aşı ile çoğaltma yapılmaz.
Şeftali (Prunus persica )
anavatanı Çin olarak kabul edilmektedir.
Türkiye 6. sırada yer almaktadır. Ülkemizde en çok Bursa ilinde yetiştirilmektedir.
Çiçek tomurcukları o yılın sürgünlerinde Temmuz ayında oluşmaya başlar ve ertesi ilkbaharda bu sürgünler üzerinde çiçekler açar. Çiçekleri erselik yapıdadır.
Gerçek bir meyve olan şeftalide dıştan içe doğru ekzokarp (kabuk), yenen kısım mezokarp (meyve eti) ve sert kısım da endokarp kısımları bulunur ve bu yapı nedeniyle bu tip meyvelere sert çekirdekli meyveler adı verilir.
şeftali çeşitlerinin kış dinlenme ihtiyacı (soğuklama) 100-1000
şeftali çeşitleri çöğür anaç veya klon anaçlar ile çoğaltılmaktadır.) GF677 B) Cadaman C) GF305 D) Nemaguard
Şeftali hızlı gelişen ve erken meyveye yatan bir türdür. Genellikle sık dallanır ve yayvan bir taç oluşturur. Yoğun ışık isteyen bir tür olduğundan ağaca verilecek şekil ve budama yöntemleri çok önemli olup, ağacın her tarafındaki dalların iyi ışık alacak şekilde tacın oluşturulması gerekir. Her yıl budama yapılmadığında, ağaç 5-8 yıl gibi kısa sürede verimden düşer ve ömrünü tamamlar. Düzenli budandığında 20 yıla kadar ekonomik olarak verim alınabilir.Şeftali derin topraklarda daha iyi gelişir.
Şeftali ağır ve nemli topraklarda iyi gelişemez
Şeftali pH’sı yüksek topraklarda iyi gelişemez
Şeftali hafif tınlı topraklarda iyi gelişir.
Şeftalinin en önemli hastalıkları kök kanseri, külleme, çil hastalığı ve yaprak kıvırcıklığı hastalıklarıdır. En önemli zararlıları ise yaprak bitleri, kabuklu bitler ve Akdeniz meyve sineğidir.
Kayısı (Prunus armeniaca)
Kayısı üretiminde Türkiye 660.000 ton ile dünyada ilk sırada yer almaktadır. Kayısı ülkemizde karasal iklime sahip bölgelerde ve Ege ile Akdeniz kıyılarında yetiştirilmektedir.
Kayısı çiçeklerinde çeşide, beslenmeye veya kış dinlenmesini tamamlayamamasına bağlı olarak gelişemeyen dişi organlı çiçeklerin döllenememesi ve çiçeklenmeden hemen sonra dökülmesi olayına aborsiyon adı verilir.
Yazları güneşli, sıcak ve kurak, kışları uzun ve soğuk karasal iklimin hakim olduğu, mevsimlerin birbirinden net olarak ayrıldığı dağlık alanlar kayısı için en iyi yetişme alanlarıdır.
Kayısının en önemli hastalıkları Sharka virüsü, Armillaria kök çürüklüğü, Monilya ve çil hastalığıdır. En önemli zararlıları ise Akdeniz meyve sineğidir.
Kiraz (Prunus avium) ve vişnenin (Prunus cerasus)
Türkiye dünya kiraz üretiminde ilk sırada yer alır ve en fazla üretim İzmir ilinde gerçekleştirilir. Dünya vişne üretiminde ise Türkiye 192.000 ton ile en fazla üretim yapan ülkelerdendir.
Ilıman iklim meyvesi olan kiraz ve vişne İç Ege, Marmara ve Karadeniz gibi sert iklim bölgelerinde daha sağlıklı gelişmektedir.
Kiraz ve vişnelerin soğuklama isteği yüksek olup çeşitlere bağlı olarak 1100-1500 saat arasında değişir.
Kirazlarda çiçeklenme zamanındaki yağışlar ve sisli havalar tozlanmayı olumsuz etkiler. Yağışların en büyük zararı meyve olgunlaşması döneminde meyvelerin çatlamasına neden olması ve meyvenin ticari değerini düşürmesidir.
Kiraz ve vişne ağaçları -25°C ile -30°C’lik kış soğuklarına dayanıklıdır.
En önemli hastalıklar, çok sayıdaki virüs hastalıkları, kök kanseri, bakteriyel kanser ve monilyadır. En önemli zararlıları ise kiraz sineği, yaprak büken ve kuşlardır.
Erik • Can erikleri (Prunus ceracifera) • Japon erikleri (Prunus salicina) • Avrupa erikleri (Prunus domestica)
Ülkemizde Doğu Anadolu’nun çok soğuk bölgeleri dışında hemen her yerde yetiştirilen erik en fazla Hatay ilinde üretilmektedir.
Erik türlerinde görülen en önemli hastalıklar kök kanseri ve monilya’dır. En önemli zararlıları ise yaprak bitleri, kırmızı örümcekler, yaprak büken ve erik testereli arısıdır.
Erik çeşitlerinin kış dinlenme ihtiyacı türlere ve çeşitlere göre değişir. Avrupa eriklerinin soğuklama ihtiyacı daha yüksektir.
Kireçli ve pH’sı yüksek topraklarda kloroz gösterir.
Yaz sıcakları eriklere önemli ölçüde zarar vermez.
Zeytin Olea cinsi içerisinde Olea europea
Anavatanı Güneydoğu Anadolu ve Suriye
Dünya zeytin üretiminde ilk sırada 6.200.000 ton ile İspanya yer almaktadır.
Sofralık zeytin üretiminde Manisa, yağlık zeytin üretiminde ise Balıkesir ilk sırada yer almaktadır.
Zeytin meyvesi gerçek bir meyvedir. Olgunlaşmamış meyveler yeşil renkli olup, olgunluğun ilerlemesi ile meyveler önce sararır sonra da siyah renk alır.
Susuz koşullarda, meyvelerdeki yağ oranı artar ancak verim düşer ve periyodisite artar.
Çeşitler içinde Gemlik soğuklara en dayanıklı çeşittir.
Zeytin çeşitleri kış aylarında dinlenme döneminde -9°C’ye kadar dayanır.
Zeytin kanseri ve halkalı leke hastalığı zeytinin önemli hastalıklarındandır. En önemli zararlıları ise filiz kıran, zeytin güvesi ve zeytin sineğidir.
St. Jullien A ve Adara anaçları kireçli topraklara dayanıklıdır.
(Antepfıstığı Anacardiaceae familyasının Pistacia cinsi)
Sıcak kurak iklim bölgelerinde yetişirler.
Üretimin % 94’ ü Güney Doğu Anadolu bölgesinde olmaktadır.
Bu bölgeler; • Gaziantep • Şanlıurfa • Siirt • Adıyaman • Kahramanmaraş’tır.
İran 415.531 tonluk üretimi ile (%48.4) ilk sırada yer alır. Diğer önemli üretici ülkeler ABD (233.146 ton), Türkiye (80.000 ton), Çin (76.943 ton) ve Suriye (28.786 ton)’dir Türkiye’nin üretimi artan bir ivme içindedir.
Antepfıstığı çeşitleri meyve şekline göre (1) Uzun fıstıklar (Uzun, Halebi, Sultani ve Ketengömleği), (2) Oval fıstıklar (Siirt ve Kırmızı) ve (3) Yuvarlak fıstıklar (Ohadi, Kerman ve Seleksiyon-14) olarak üç gruba ayrılır. Ülkemizde en fazla Kırmızı ve Uzun çeşitleri yetiştirilmektedir.
Antepfıstığın da çiçek ve küçük meyve dökümü şeklinde görülen “salkım seyrelmesinin” sebebi döllenme yetersizliği.
Antepfıstığında boş (fıs) meyve oluşumunu önlemek için YAPAY TOZLAMA yapılır.
Antepfıstığı ağaçları dioik çiçek yapısına sahip olup erkek ve dişi çiçekler farklı ağaçlardadır. Dişi çiçek tomurcukları daha koyu renklidir ve bu nedenle karagöz adı verilmektedir. Dişi ve erkek çiçekler bileşik salkım şeklindedir. Çiçek salkımları meyve salkımlarına dönüşür ve cumba olarak isimlendirilir. Meyveler botanik anlamda drup (eriksi) meyve tipindedir. Meyvenin dışında ekzokarp ve mezokarptan oluşan etli bir kabuk bulunur. Endokarp (tohum kabuğu) sert ve krem rengindedir. Olgunlaşan meyvenin dıştaki etli kabuğu genellikle kırmızı renk alır ve sert kabuktan kolaylıkla ayrılır. Meyvelerin çoğunda çıtlama görülür. Bazen fıs meyvelere rastlanır.
TURUNÇGİL
Toprakta kil oranı % 8-10 düzeyinde olmalıdır.
Toprakta kum oranı % 50 civarında olmalıdır.
Toplam kireç oranı %40’ı geçmemelidir.
Minimum toprak derinliği 1,5 metre olmalıdır,
Göbekli portakallar; meyvenin çiçek ucu kısmında ikinci bir meyve niteliğinde bir göbek bulunan portakallardır.
Şeker portakallar ticarete pek konu olmayan portakallardır.
Kan portakallarında meyve etine kırmızı rengi veren madde ‘antosiyanin’dir.
Mandarin çeşitlerinin büyük bir kısmında meyveler olgunlaştıktan sonra ağaç üzerinde uzun süre kalmaZ.
Erseliktir
İlkbaharda oluşur
Çanak yapraklar yeşildir
Saf çiçek tomurcukları tek çiçek oluşturur. 4 TOMURCUK VAR.
DOMATES
Tarlaya doğrudan tohum ekimini sınırlayan en önemli etmen toprak sıcaklığıdır. Tohum ekiminin başlayabilmesi için toprak sıcaklığı en az 14°C olmalıdır.
Domates ılık ve sıcak iklim sebzesidir. So¤uklardan çok korkar. Bol ürün vermesi için nisbeten uzun bir yetiştirme devresi ister. 14°C’nin alt›ndaki sıcaklıklarda meyve bağlamaz. Domateslerde normal bir gelişmenin meydana gelmesi için en uygun sıcaklık 15-20°C olmalıdır. Çiçek tozları 15-25°C’lerde en iyi döllenmeyi yapmaktadır.
BİBER Capsicum
Fideler dikimden yaklaşık 20 gün sonra birinci, bundan 3-4 hafta sonra ikinci, bundan 3 hafta sonrada da üçüncü çapa yapılır.
PATLICAN
Yetiştirilme devresinde düzenli SULAMA yapılması gerekir. Aksi takdirde gelişme yavaşlar, verim düşer ve en önemlisi meyvelerde _ACILAŞMA_ başlar.
BEZELYE
Hasat olgunluğuna gelmiş bezelyeler en geç 2-3 gün içinde hasat edilmelidir. Hasat gecikirse taneler unlu bir hal alır.
İlk gerçek yapraklar 3. boğumdan sonra oluşur.
Tohum ekimi bölgenin iklim koşullarına bağlı olarak Kasım ayından Mayıs ayına kadar yapılabilir. Bodur bezelyelerde 40-60 cm, sırık bezelyelerde 80-120 cm sıra arası mesafe bırakılır. Mibzerle ekimlerde ekim ayakları bu mesafelere göre ayarlanır. Sıra üzerine ekimde 5 cm ara ile 1’er adet tohum atılır. Elle ekimlerde ise markörle sıra araları belirlenir. Dekara atılacak tohum miktarı ortalama 10-12 kg’dır, m2’de ortalama 30-40 adet çimlenebilecek tohum bulunmalıdır.
Lahana Yetiştiriciliği (Brassica oleraceae L.)
Van+Akdeniz bölgesi anavatanı.
Çin ve Hindistan, dünyada en önemli lahana üreticisi ülkelerdir. Ülkemiz ise lahana üretimiyle dünyada 11. sırada yer almaktadır.
Lahanalar tohum üretimi yönünden iki yıllık sebzelerdir
Lahanada gövde kalınlığı 5-10 cm arasındadır..
Çiçeklenme süresi; çeşitlere ve iklim koşullarına göre 20-60 gün arasında değişir. Çiçeklerde 4 tane çanak yaprak, 4 tane taç yaprak, 6 tane erkek organ ve 1 tane dişi organ bulunmaktadır.
Erselik yapıda, Tozlanmada arı ve böcekler etkilidir. Yüksek oranda yabancı döllenme meydana gelmektedir.
Lahanalarda çimlenme sıcaklığı 13-33 °C, optimum çimlenme sıcaklığı da 20-25 °C’dir. Optimum çimlenme sıcaklıkları, kırmızı baş lahanada 18,1 °C, beyaz baş lahanada 21,9 °C ve yaprak lahanada da 22,7 °C’dir. Baş lahana yetiştiriciliğinde serin iklim koşulları tercih edilmektedir. Lahanaların baş oluşturabilmesi için en uygun sıcaklıklar 15-20 °C’dir.
Erkenci çeşitlerde hasat, dikimden itibaren 60-80 gün, orta mevsim çeşitlerde 80- 110 gün ve geçci çeşitlerde ise 110-150 gün sonra yapılabilir.
Ülkemizde lahana tohum ekim zamanı; Mayıs-Ağustos ayları arasındaki dönemde yapılmaktadır.
En uygun ekim, 10-15 cm sıra arası verilerek yapılan sıravari ekimdir Lahana fideleri, 4-5 yapraklı olduğunda dikilir. Dikim zamanının gecikmesi; baş oluşum hızını yavaşlatır ve erken çiçeklenmeye neden olabilir. Dikim aralıkları, beyaz baş lahanalarda sıra arası 50-100 cm, sıra üzeri ise 40-80 cm arasında değişir. Kırmızı baş lahanalarda mesafe 40x50 cm’dir Dikimden sonra bitkiler kök bölgesi ıslanıncaya kadar can suyu verilmelidir Bitkiler 5-10 yapraklı döneme geldiğinde ilk çapa işlemi yapılır. Bitkinin izdüşüm çapı 30 cm’ye ulaştığında ise ikinci çapa işlemi yapılır. Lahana bitkisi sudan hoşlanır. Sulama, bitkinin ilk gelişme dönemleri için çok önemlidir.
Lahanalar baş ağırlıklarına göre 0,5-1,5 kg arasında olanlar küçük boy, 1,5-3 kg arasında olanlar orta boy, 3 kg’dan daha ağır olanlar büyük boy olarak sınıflandırılır.
Karnabahar Yetiştiriciliği (Brassica oleracea L. var. botrytis)
Erseliktir., Yabancı tozlanır.
Optimum çimlenme sıcaklığı 20-25 °C arasında değişir. Taç oluşum dönemi için en uygun sıcaklıklar 15-20 °C’dir.
Ege ve Akdeniz Bölgelerinde haziran ayı ortasından başlayarak temmuz ayının başına kadar geçen dönemde tohumlar ekilmektedir. Karadeniz Bölgesinde ise temmuz ortasından başlayarak eylül ayına kadar geçen dönemde tohum ekimi yapılmaktadır.
Fideler yaklaşık 5-7 hafta sonra dikim için hazır hale gelir. Tek sıralı yetiştiricilikte 40x40, 50x50, 50x60, 60x60, 70x70cm; çift sıralı yetiştiricilikte 40x40x60, 50x50x70 cm aralıklarla dikim yapılır.
Karnabahar her çeşit toprakta yetiştirilebilir. Bununla birlikte; pH sı 6.0-7.0 arasında, su tutma kapasitesi yüksek, iyi drene edilmiş, organik madde içeriği yüksek, kumlu-tınlı topraklarda daha iyi gelişirler.
Dikimden 2-3 hafta sonra birinci, bundan yaklaşık 15-20 gün sonra ikinci çapa yapılmalıdır.
Erkenci karnabahar çeşitleri dikimden 70-90 gün, orta mevsim karnabahar çeşitleri 100-120 gün ve geçci karnabahar çeşitleri ise 120-170 gün sonra hasat edilebilir.
Brokoli Yetiştiriciliği (Brassica oleracea L. var. italica)
Brokolinin anavatanı Akdeniz Bölgesi.
Erselik yapılıdır. Yabancı döllenme görülür.
Optimum koşullarda 3-4 günde toprak yüzeyine çıkarlar. En uygun sıcaklıklar 15-20 °C arasındadır.
Orta verimli, yüksek su tutma kapasitesine sahip, iyi drene edilmiş, pH değerleri 6.0-7.0 arasında, hafif bünyeli kumlu tınlı toprakları sever. Brokoli, nemli topraklardan hoşlanır. Tohum ekimi, fide dikimi, kültürel işlemler ve hasada kadar yapılan uygulamalar lahana ve karnabahar yetiştiriciliğinde olduğu gibi yapılmaktadır. en yüksek verim, 45x30 cm dikim sıklığından elde edilmiştir. Geçci çeşitlerde sıra arası 75-80 cm olabilir.
Kuraklık, brokolinin olgunlaşmamış çiçek taslakları üzerine olumsuz etki yaparak taçların lifli ve kalitesiz olmasına neden olur.
Botanik Özellikleri
Kök yapısı, karnabahara benzemektedir. Kazık kök yaklaşık 25-30 cm derinliğe ulaşır.
Toprak yüzeyine yakın bölgede bol miktarda saçak kök oluşur.
Gövde
Brokolinin gövdesi, lahana ve karnabahardan farklıdır. Gövde, karnabahardan
farklı olarak yaklaşık 100-120 cm kadar uzayabilir. Gövde ucunda gelişmiş, çoğunlukla koyu yeşil, bazen mavimsi parlak çiçek tomurcuğu bulunur.
Yaprak
Brokoli yaprakları, saplı ve oval şekillidir. Bazı çeşitlerde, yaprak ayaları parçalı da
olabilmektedir. Yaprak rengi yeşil ve mavi-yeşil tonlarındadır. Lahana ve karnabahar yapraklarına göre yaprak rengi daha koyudur.
Taç ve Çiçek
Brokoli bitkilerinde 15-20 arasında yaprak oluştuktan sonra, kalın çiçek saplarının ucunda dizili, yeşil renkli çiçek tomurcuklarından oluşan taç meydana gelir.
Ana taçların çapı 5-25 cm, taç ağırlıkları ise 100-750 g arasında değişir. Tacın
kesilmesi ile yaprak koltuklarından yeni taçlar meydana gelir. Yan taçların çapı 5-10 cm’dir. Bunların taç ağırlığı ise 10-100 g arasındadır. Taç rengi; yeşil, erguvani ve beyaz renkli olabilir. Brokolinin çiçek özellikleri ve döllenme biyolojisi karnabahara çok benzer.
Brokoli çiçekleri erselik yapılıdır.
Yüksek oranda yabancı döllenme görülür.
Tohum ve Çimlenme Özellikleri
Tohumlar şekil ve renk bakımından lahana ve karnabahar tohumlarına benzerler.
Koyu kahverengi renklidir. 1000 tane ağırlığı 3-4 gram kadardır. Optimum koşullarda 3-4 günde toprak yüzeyine çıkarlar
Brokoli taçları, dikimden 90-110 gün sonra, yan taçlar ise 120-130 gün sonra hasat edilebilir.
Bir brokoli bitkisinde ana sürgünlerin ağırlıkları 100-600 g, yan sürgünlerin ise 10-50 g arasında değişmektedir.
Bir brokoli bitkisinden çeşitlere göre yaklaşık 0,5 kg-1,5 kg arasında brokoli hasat edilebilir.
Maydanoz Yetiştiriciliği (Petroselinum crispum Mill.)
çok senelik bitkiler grubunda yer alabilmektedir. • Yaprak maydanozları 1. Düz 2. Kıvırcık • Kök maydanozları
Maydanozlar genelde Nisan’dan Temmuz aylarında çiçek açar Erdişi çiçeklerde 5 adet yeşil renkli çanak, 5 adet açık yeşil bazen sarı yeşil renkli taç yaprak, 5 adet erkek organ ve ortada dişli organ bulunur. Yabancı döllenir.
Optimum çimlenme sıcaklığı olan 20 °C’de tohumlar 15-20 günde çimlenebilirler. Çimlenme ışığa bağlı değildir. Nem oranı yüksek ve ılıman iklime sahip bölgeleri sever. Soğuktan hoşlanmaz. 10 °C’de bile gelişmesine ve büyümesine devam edebilir. Sıcaklığın 35 °C’nin üstüne çıkması büyümeyi yavaşlatır. Sıcaklığın yükselmesi, hava neminin düşmesi yaprakların küçük kalmasına neden olur. Ancak, bu durumda aroması da artar.
Gölge yerleri sever. Organik maddesi bol, su tutan, tınlı, killi topraklarda iyi sonuç verir. Toprakta % 60-70 su bulunmasını ister. pH oranı 5,8-8.0 civarında bulunmalıdır. Tarla ekim tarihinden 1-2 ay önce dekara 3-5 ton çiftlik gübresi ile gübrelenir ve derince sürülür. Arkasından çapalama yaparak veya diskharrow, freze geçirilerek toprak güzelce ufalanır. Tavalar, düz tarla düzeyin- den 10-15 cm aşağıda kalacak şekilde 100 -120 cm genişliğinde ve isteğe bağlı uzunlukta hazırlanır.
Tohum ekimi şubat veya mart aylarında başlar. m2’ye 1-1,5 g (dekara 1-1,5 kg) tohum hesaplanır. Sıra arası 20-25cm’dir. Tarla tarımında sıra arası 35-40 cm’ye kadar çıkabilir. Tohum ekim derinliği 1-1,5 cm’dir. Ekimden 30-35 gün sonra toprak yüzüne çıkar. Yapılacak en önemli iş yabani otları ayıklamaktır. Yabancı ot gelişimini engellemek amacıyla çapalanması Büyük işletmelerde kültüvatör veya çapa makinaları kullanılır bitkisi ilk devrede çapaya çok hassastır. Bu nedenle çapa yapma yerine otların elle alınması daha uygun olur. Bitki gelişimi hızlanınca toprak yüzeyini kapatan bitkiler yabancı ot gelişimine olanak tanımazlar. Çimlenmenin meydana geldiği ilk 3 hafta boyunca yağmurlama sulama yapılmalıdır. Bitkiler 2-3 yapraklı olunca salma sulama da yapılabilir. Maydanoz bitkisi aşırı suya hassastır. Suyun toprakta fazla göllenmesi bitkilerde sararmaya, tarlada uzun süre kalması ise bitki kayıplarına neden olur.
Tohum ekiminden 2-3 ay sonra bitkiler hasat edilecek duruma gelirler ve 15-20 cm kadar boya ulaşırlar. Hasat sabahın erken saatlerinde ve toprağın 1-2cm üzerinden bitkilerin biçilmesi suretiyle yapılır. İlk biçimden 20-25 gün sonra ikinci biçim yapılır. Yılda 6-7 biçim yapılabilir. Ülkemizde maydanoz hasadı elle yapılır. Dış ülkelerde özel elektrikli biçme makinaları bu amaç için kullanılmaktadır.
Kök maydanozlarda ise hasat bir defada, Eylül ayından sonra gerçekleştirilir. Hasat havuçta olduğu gibi çatal bel yardımı ile yapılır verim genelde demet olarak belirlenir. Bir yıl boyunca yapılan üretimde m2’den toplam 80-100 demet, dekardan da 70-90 bin demet maydanoz alınabilmektedir. Dekardan 2-4 ton verim en ideal verim ortalamasıdır.
Salata-Marul Yetiştiriciliği (Lactuca sativa L.)
Tek yıllık kültür sebzesidirler.
Yaprak karakterlerine göre 4 botanik varyete grubu içinde incelenirler.
• Göbekli (baş) salatalar • Kıvırcık yapraklı salatalar • Marullar • Kuşkonmaz salataları
Anavatanı Avrupa, Asya ve Kuzey Afrika ülkeleri
Sıcaklığın 15-20 °C arasında bulunduğu 4-7 günde çimlenir. Sıcaklığın 26 °C üzerine çıkması çimlenmede kısıtlayıcı etki gösterir. Işığın etkisi de bulunmaktadır Ilıman iklim sebzesi olan salatalar, kış sert olmayan bölgelerde bütün bir yıl boyunca yetiştirilebilir. Toprak sıcaklığının 4-25 °C’ler arasında olması gerekir. Kışlık çeşitler 0-5 °C’ler arasındaki sıcaklıklara 5-10 gün, -10 °C sıcaklığa 1-3 gün kadar dayanmaktadır.
organik maddece zengin humuslu topraklarda büyüme hızlanmaktadır. ph 6-7
4-5 yapraklı olduğu dönemde ilk çapalama hafif şekilde, 8-10 yapraklı olunca ikinci bir çapalama daha derin olarak yapılır. İhtiyaç duyulduğu durumlarda masuralar salma sulama, tahta ve düz arazideki bitkiler ise damla veya yağmurlama sulama yöntemleri ile sulanır. Bitkilerin susuz kalması acılaşmaya neden olur.
Kıvırcık salatalarda olgunluk ve hasat için gerekli süre 40-50 gün, baş salata ve marullarda 55-70 arasında değişir. Sıcaklık ve yetiştirme dönemine bağlı olarak hasat süresi 140 güne kadar çıkabilir.
GÖVDE: Gövde rozet şeklinde olup toprak seviyesinin hemen üzerinde yer alır. Gövde etli yapıda, içi beyaz renkte ve kalıncadır. Ortalama 80-100 cm boy aldıktan sonra yaprak koltuklarından yan dalları ve çiçekleri oluşturur. Yetiştiricilikte gövdenin gelişmesine izin verilmeden bitki hasat edilir.
Soğan Yetiştiriciliği (Allium cepa L.)
Soğanlar da oluşan çiçek sapı üzerinde 100-2000 arası bireysel çiçekler toplu halde bulunur.
Her bir bireysel çiçek bir dişi organ, altı erkek organ, altı taç yaprak ve altı çanak yapraktan oluşur.
Ülkemizde soğan üretimi Amasya, Ankara, Bursa, Çorum, Yozgat, Hatay, Balıkesir, Tekirdağ, Kahramanmaraş, Adana, Gaziantep, Kastamonu illerinde yapılmaktadır.
Soğan tohumlarında çimlenme için yeterli nem ve 10-15 °C sıcaklık yeterlidir. Gelişme ve büyüme döneminde yüksek sıcaklıktan ziyade 10-25 °C gibi serin hava, başların olgunlaşması ve yaprakların kuruması için 25-30 °C sıcaklık iyidir.
Toprağın pH seviyesi hafif asidik 6-7 olmalıdır. Soğan üretimi, direk tohum ekimi, arpacıktan ya da şaşırtma yöntemi ile yapılmaktadır.
Kısa gün soğanları sonbaharda yağmur altına ekilir veya tohumların çıkışı için sulama gerekir, sonrasında hiç sulanmadan da yetişir. Orta gün soğanlarında tohum ekimi Ocak-Şubat gibi yine yağışlı döneme geldiğinden sadece Mayıs-Haziran aylarında sulamaya ihtiyaç duyulur. Uzun gün çeşitlerinde ise tohum ekimi Şubat-Nisan aylarında yağmur altına ekilmesi durumunda, çimlenme için sulamaya gerek olmaz. Ancak büyüme ve gelişme yaz aylarında olduğundan, Haziran-Ağustos aylarında mutlaka sulama yapılmalıdır. Hasattan yirmi gün önce sulama kesilir.
Beş ila altı gerçek yapraklı olduklarında veya bitki boyu 25-30 cm boya ulaştığında ara çapa yapılabilir.
En fazla kök oluşması aktif büyümenin hızlı olduğu baş oluşturmaya geçmeden önceki dönemde gerçekleşir.
Yeşil soğanlarda tüketilen beyaz kısım yalancı gövdedir.
Yapraklar 30 ila 80 cm boyundadır.
Çiçek sapından sonra yeni yaprak oluşmaz.
Sarımsak Yetiştiriciliği (Allium sativum L.)
illerimiz başta Kastamonu olmak üzere Hatay, Balıkesir, Kahramanmaraş ve Gaziantep’tir.
tohumluk olarak ayrılan başlar ise 10-18°C sıcaklıkta %60 nemde depolanmalıdır.
Genelde sarımsak bitkileri düşük sıcaklıklara toleranslıdır. Sarımsak başları ve genç bitkiler -3 ile -4 °C’ye kadar dayanabilir. Gelişme döneminde optimum sıcaklık isteği 15-25 °C’dir. Ancak hasada yakın zamanlarda yüksek sıcaklık başların dinlenmeye girmesini hızlandırır. Vegetatif gelişme döneminde optimum nem isteği % 60- 70 iken baş gelişimin son aşamalarında ve hasada yakın zamanlarda yüksek nem olumsuz etki yapar.
Dikim zamanı bölgelere göre değişir. Kışları soğuk ve sert geçen yerlerde Şubat ayından itibaren, kışları ılık geçen yerlerde Ekim ayından itibaren dikim yapılabilir.
Pırasa Yetiştiriciliği (Allium porrum L.)
Ülkemizde pırasa üretimi Mersin başta olmak üzere, Bursa, İzmir, Samsun ve Balıkesir illerinde yoğunlaşmıştır.
Türkiye pırasa üretiminde dünyada Endonezya’dan sonra ikinci sırada gelmektedir.
Pırasa çeşitleri yazlık ve kışlık çeşitler şeklinde iki gruba ayrılmaktadır.
Yazlık çeşitlerde yalancı gövde uzun ve yapraklar açık yeşil renklidir. Düşük sıcaklıklara kışlık çeşitlerden daha az toleranslıdır.
Kışlık çeşitlerde yalancı gövde kısa ve daha kalındır. Kışlık çeşitlerin yaprakları koyu yeşildir ve -18°C’ye kadar dayanmaktadır.
Pırasa tohumları ile üretilen bir sebzedir. Doğrudan tohumla veya fide ile üretim yapılır. Son yıllarda fide ile üretim ürünün tarlada yetiştiricilik süresini azaltmasından dolayı daha çok tercih edilmektedir. Fide ile yetiştiricilikte 120-150 günlük bir yetiştirme periyodu yeterlidir.
Pırasa yüzeysel bir kök yapısına sahiptir. Köklerin %65- 70’ı 15-20 cm derinlikte bulunur. Soğan ve sarımsağa göre kök miktarı daha fazladır. Pırasa gövdesi köklerin hemen üstünde bulunur ve yüksekliği 1-2 mm ve çapı 3-4 mm’dir. Üçgen şeklindeki gövdenin üzerinden kökler, yapraklar ve çiçek sapı gelişir
Yalancı gövde boyu çeşide ve çevreye bağlı olarak 30-150 cm arasında değişebilir.
12 °C ve 18 °C arasındaki sıcaklıklar gövde kısımlardaki yaprak kınlarındaki etleşmeyi artırırken, 12 °C’nin altında ve 18 °C’nin ütündeki sıcaklarda ise, bu oluşum görülmez.
Her bir çiçek sürgününde 150-300 adet çiçek gelişir. Her bir çiçekte 6 adet çanak yaprak, 6 adet taç yaprak, 6 adet anter ve üç karpelli bir adet dişi organ bulunur. Çiçekler beyaz veya mor renklidir.
Çiçeklerde yabancı tozlanma hâkimdir ve tozlanma böcekler yardımıyla gerçekleşir.
Pırasa tohumları siyah renklidir ve tohumları 1-35°C arasındaki sıcaklıklarda çimlenir. Optimum çimlenme sıcaklığı ise 15-20 °C arasındadır.
Pırasalar pH’sı 6-8 arasında olan tınlı-killi topraklarda iyi yetişir.
Fide ile üretilir.
Ispanak Yetiştiriciliği (Spinacia oleracea L.)
Ispanağın koyu yeşil yaprakları J-karoten (A vitamini), folik asit, C vitamini, kalsiyum, demir, fosfor, sodyum ve fosfor yönünden zengindir. Ülkemizde ıspanak üretimi İzmir, Ankara, Samsun, Bursa, Hatay, Karaman ve Tokat illerinde yoğunlaşmıştır.
Dünya ıspanak üretiminin % 85’ini gerçekleştirerek bu alanda lider olan ülke Çin’dir.
Ispanak kökleri toprak içerisinde 60-80 cm derinliğe kadar uzayabilir.
Ispanak iki evcikli çiçek yapısına sahip bitki türü olarak bilinir ancak çiçek biyolojisi bakımından ıspanaklar tek evcikli, iki evcikli ve erselik olarak üç gruba ayrılmaktadır.
İki evcikli ıspanaklarda sadece erkek çiçeklere sahip erkek bitkiler ya da sadece dişi çiçekleri bulunduran dişi bitkiler vardır.
Tek evcikli ıspanaklarda ise erkek ve dişi çiçekler aynı bitki üzerindedir.
Erselik çiçekler protogeni gösterir bu nedenle dişi organ dişicik tepesi erkek organların çiçek tozları olgunlaşıp dökülmeden önce olgunlaşır.
Ispanak rüzgârla tozlanan bir bitki türüdür.
Ispanak bir serin iklim sebzesidir.
Tohum düşük sıcaklıklarda (5 °C) çimlenmeye başlar ancak çimlenme 23 gün gibi uzun zaman almaktadır. Yüksek toprak sıcaklılarında çimlenme hızı artar ancak çimlenmeme oranı düşmektedir. Uygun koşullarda saklanan ıspanak tohum çimlenme gücünü 4-5 yıl muhafaza eder.
3-4 cm derinliğe ekilir.
Ispanaklar kış aylarının sıcaklıklarına bağlı olarak erken ilkbaharda, geç sonbaharda ya da kış ayarlında üretilebilmektedir. Ispanaklar için en iyi gelişme sıcaklığı 15-20 °C’dir. Ilık ve nemli havalar ıspanaklarda kaliteli yaprakların oluşmasını teşvik eder.
En iyi toprak pH’sı 6,0 ile 7,5 arasında olması istenir. 5 in altına düşmez.
Ispanak tohumla üretilen bir sebze türüdür ve tohum ekiminden hasada kadar gerekli süre 45-60 gündür. İlkbaharda yapılan yetiştiricilikte tohum ekimi toprak sıcaklığının 4-6 °C ulaştığı Şubat, Mart ya da Nisan aylarında yapılır. İlkbahar yetiştiriciliğinde hasat Mart sonunda başlar Nisan ve Mayıs aylarında devam eder. Sonbahar yetiştiriciliğinde ise tohum ekimi Eylül ayı içinde ya da Ekim ayı başında yapılır ve Kasım-Aralık ayları içerisinde hasat edilebilir. Kış aylarında yapılan yetiştiricilikte ise tohum ekimi Kasım, Aralık ayında yapılır. İlkbaharda sıcaklıkların artmasıyla birlikte bitkiler hızla gelişir ve 20-25 günde hasat olgunluğuna ulaşır.
Havuç Yetiştiriciliği (Daucus carota L.)
Ülkemizde havuç üretimi yoğun olarak Konya, Ankara ve Hatay illerinde yapılmaktadır.
Havuç çiçekleri erseliktir ve her çiçekte 5 çanak yaprak, 5 taç yaprak, 5 adet erkek organ bulunur. Yumurtalık iki gözlüdür ve her gözde bir tohum oluşur. Dolayısıyla, her çiçekte iki tohum oluşur.
Havuç çiçekleri erselik yapıda olmasına rağmen yüksek oranda yabancı döllenen sebze türüdür.
Havuç tohumları kahverengi renge sahiptir ve üzerleri tüylüdür.
Havuç serin iklimlerde daha iyi performans gösteren sebze türüdür. En iyi gelişme 16-18 °C sıcaklıklarda olmaktadır. Sıcaklık havuçta renk oluşumuna olumlu etki yapmasına rağmen 28 °C üzerindeki sıcaklıklar bitki gelişimini azaltır.
Havuç, derin kumlu-tınlı topraklar gibi hafif bünyeli besin maddelerince zengin iyi işlenmiş topraklarda daha iyi gelişir. Toprak pH’sı 6-7,5 arasında olan topraklar havuç yetiştiriciliği uygundur.
havuç tohumları 2-3 cm derinliğe ekilir. Havuç tohumları toprak sıcaklığı 10 °C üzerine çıktığında çimlenmeye başlar ve çimlenme için en uygun sıcaklık 15-20 °C
Havuçlarda verim çeşide, ekim sıklığına ve hasat zamanına göre değişir. Dekara ortalama verim 4-5 tondur.
soğuk hava depolarında yüksek kaliteli ve zamanında hasadı yapılmış havuçlar 0°C ve %98 nemde 6-9 ay depolanabilir.
Yazlık ve Kışlık Kabak Yetiştiriciliği
Yazlık - Sakız Kabağı (Cucurbita pepo L.),
Kışlık - Bal Kabağı (Cucurbita moshata Poir.),
Kışlık - Kestane Kabağı (Cucurbita maxima Duch.)
Dünyada en fazla üretim, en fazla nüfusa da sahip olan Çin’de gerçekleşmektedir. Çin’i sırasıyla Hindistan (4 987 123 ton), Rusya (1 232 162 ton), Ukrayna (1 104 550 ton) ve ABD (863 460 ton) izlemektedir. Ülkemiz ise 393 530 ton kabak üretimiyle dünyada 13. sırada yer almaktadır
Yazlık kabakların M.Ö. 5000 yıllarında ilk kez Meksika’da dikkati çektiği ve anavatanının Orta Amerika olduğu bildirilmektedir.
Kışlık kabakların adi depo koşullarında saklanabilme süresi 3-4 aydır.
Yazlık kabaklar orta derin, kışlık kabaklar derin köklü sebzeler arasındadır. Yazlıklarda etkili kök derinliği 30-40 cm iken, kışlıklarda bu rakam 60-70 cm’e ulaşır.
Kabaklar kollu ve kolsuz olarak ikiye ayrılırlar. Kışlık kabaklarda gövde 2-3, hatta 4 m’ye uzayabilir. Gövdenin içi boş ve üzeri dikensi tüylüdür. Yazlık kabaklar çok kısa ve dallanmadan gövde oluştururlar.
Kabak yaprakları oldukça iridir, yaprak genişliği kışlık kabaklarda 20-30 cm, yazlık kabaklarda 20-50 cm olabilir. Üzerlerindeki benek genetik karakterdir.
Kabaklarda çiçek yapısı monoiktir.
Çiçeklenme; gün uzunluğu, sıcaklık gibi çevresel faktörler ile hormonal düzeyden etkilenir. Çiçekler yaprak koltuklarından tek ya da 3-4 tanesi bir arada olacak şekilde çıkarlar.
Dişi çiçekte erkek organlar dumura uğramıştır. Çok geniş bir ovaryum ve stigmaya sahiptir. Stil çok kısadır.
Çiçekleri 5’lidir. Nektar bezeleri çok gelişmiştir ve kabak çiçekleri arılar için çok caziptir. Erkek çiçeklerde anterler birbirine bitişik bir koni şeklini almıştır.
Meyveler yazlık kabaklarda genellikle silindirik olmakla birlikte, yuvarlak veya ampul şeklinde olan kabaklar da açıkta ve seralarımızda yetiştirilmektedir.
Meyve ağırlığı 100-150 g, uzunluğu 15-18 cm’dir.
Meyve renkleri; yeşil, siyah, sarı ya da beyaz olabilmektedir.
Kışlık kabaklarda ise meyve şekli; yuvarlak, basık yuvarlak, silindirik ya da armut şeklinde olabilir. Ağırlıkları, 2-3 kg’dan, 15-20 kg’a kadar değişir.
Kabak çekirdekleri beyaz-krem renkli ve iridir.
Tohumlarında yağ ve protein miktarı çok yüksektir.
Tohumların çimlenmesi için optimum sıcaklık isteği 20-27 °C’dir. 18-37 °C’ arasında iyi gelişir. Çimlenme için toprak sıcaklığının minimum 10 -12 °C’ olması gereklidir.
Nötr gün bitkisidir.
Kabaklar yetiştiriciliği için en iyi topraklar organik maddece zengin, kumlu-tınlı topraklardır. Optimum pH isteği 5,5-7,2’dir.
Kabaklar açıkta ve örtü altında doğrudan tohum ekimi ya da fide ile yetiştirilebilir.
Fide ile yetiştiriciliğinde, kabakgillerin şaşırtma yöntemine göre ekilmesi gerekir. Doğrudan tohum ekiminde, sıra arası 80-120 cm, sıra üzeri 50-80 cm olacak şekilde 800-1200 g/da tohum ekilir.
Kışlık kabaklar, ülkemizde genellikle kenar bitkisi olarak yetiştirilmektedir. Kışlıklar kol attığı için sıra arası 2-3 metre bırakılmalıdır.
Açıkta yetiştiricilikte, organik gübrelemenin yanında saf azot, saf fosfor ve saf potasyum olacak şekilde gübreleme yapılabilir.
Hıyar Yetiştiriciliği (Cucumis sativus L. )
Türkiye’de hıyar üretimi en fazla; Antalya, İzmir, Mersin, Samsun ve Hatay’da üretilmektedir.
Türkiye’de toplam 29 611 ha alan üzerinde ekilen hıyarlar en fazla; Antalya (514 681 ton), Mersin (211 239 ton), İzmir (180 957 ton), Amasya (62 442 ton) ve Muğla (62 079 ton)’da üretilmektedir.
Dünyada en fazla üretim Çin’degerçekleşmektedir. Çin’i sırasıyla Rusya (1 820 123 ton), İran (1 804 184 ton) ve Türkiye 4. izlemektedir
Hıyar, yüzlek köklü sebzeler arasında yer almaktadır. Köklerinin % 70-80’i toprağın 20-30 cm derinliğinde, geriye kalan % 20-30’u ise 40-60 cm derinliğinde yer alır.
Hıyarda tohum ekiminden sonra ilk gerçek yapraklar göründükten sonra, gövde kuvvetlenmeye başlar ve koltuk sürgünleri alındığı takdirde gövde boyu 3-4 m’ye kadar uzayabilir.
Açıkta yetiştiricilikte koltuk sürgünleri alınmadığından en alttaki 1-2 koltuk da ana gövde gibi gelişir. Gövdesi köşeli, tüylü ve sülükleri sayesinde tutunucu özelliktedir.
Hıyar yaprakları basit yaprak formunda, 3-5 loblu ve hafif köşelidir. Yaprakların üst yüzü düz ve parlak, alt yüzü mat ve tüylüdür. Yaprak koltuklarından çıkan sülükler, bitkinin bir yere sarılıp tutunmasında büyük rol oynar.
Bitki üzerinde çiçekler yaprak koltuklarından tekli ya da çoklu olarak çıkarlar.
Çiçek yapısı monoik ya da gynoiktir.
Gynoik çiçek yapısı: Bir bitki üzerinde sadece dişi çiçek bulunma durumudur.
Monoik çeşitlerde önce erkek çiçekler oluşur, daha sonra dişi çiçekler görülmeye başlar. Aynı boğumdan erkek ve dişi çiçekler birlikte de çıkabilir. 5’li çiçek yapısı (5 çanak ve 5 taç yaprak) bulunur.
Erkek çiçeklerde 5 anter mevcuttur. Dişi çiçeklerde yumurtalık 3 karpellidir ve %100 yabancı döllenir.
Meyveler açık ya da koyu yeşildir. Meyve, çiçek açımından 3-15 gün sonra hasat olgunluğuna ulaşır.
İri hıyar meyvesinde 300-400 adet tohum bulunabilir, tohumları kavununkine benzer, ancak daha zayıf, ince ve açık renklidir.
Tohumlar uygun koşullarda canlılıklarını 4-5 yıl muhafaza edebilirler. Hıyar tohumlarının optimum çimlenme sıcaklığı 20-22 °C’dir. 10-12 °C’den düşük ve 40 °C’den yüksek sıcaklıklarda çimlenme yeteneği azalır.
Hıyar, ılıman iklimlerden hoşlanan bir sebzedir. Kabakgiller içerisinde yüksek ve düşük sıcaklıklara en fazla tepki verenidir. Hafif donlardan bile etkilenen hıyar bitkisi, 0.5-5 °C’ler arasında üşür, -2 °C’de donar. Tohum çimlenmesi 10-12 °C’de başlar, optimum çimlenme sıcaklığı 20-22 °C’dir. Yetiştirme sıcaklığı, gündüz 20-24 °C, gece 18-20 °C’dir. Gece sıcaklığının 18 °C’nin üzerine çıkması, bitki boyunu arttırır ve boğum aralarının uzamasına sebep olur.
Hıyar, besin maddelerince zengin, kaba yapılı, iyi drene edilmiş, su tutma gücü yüksek, sıcak ve havadar toprakları sever. Toprak tuzluluğuna son derece duyarlıdır. Nötr ya da hafif asit topraklar elverişlidir.
tohum ekimi ya da fide ile yetiştirilebilir. Fide ile yetiştiriciliğinde kabakgillerin şaşırtmaya duyarlılığı nedeniyle tohum ekimleri viyollere yapılır. Sonbaharda derin toprak işleme, ilkbaharda orta derin işleme ve arkasından yüzeysel işleme yapılır. Tohum ekimleri masura ya da düze yapılabilir.
Hıyarlar da dekara verim; yetiştirilen çeşidin özelliklerine, yetiştiriciliğin açıkta ya da örtü altında yapılmasına ve ekim zamanlarına göre 1-60 ton/da arasında değişebilir.
Kavun Yetiştiriciliği (Cucumis melo L.)
Türkiye’de kavun en fazla Orta Anadolu, Ege ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde açıkta yetiştirilmektedir.
Kavun orta derin köklü bir sebzedir. Tohumlar çimlendikten sonra başlangıçta kazık kök gelişimi olur, daha sonra saçak kök gelişimi de başlayarak toprağın 30- 40 cm derinliğinde ağırlıklı kök hacmi bulunan bir yapı kazanır.
Kavun bitkisinin gövdesi yuvarlak ve tüylüdür. Bazen kış aylarında yassılaşma meydana gelebilir. Yassılaşma, düşük sıcaklıkta meydana gelen bir mutasyondur ve % 100 kalıtsaldır.
Yaprak rengi açık yeşilden koyu yeşile kadar değişir. Yaprak ayasının alt ve üst yüzü tüylü, kenarları dişlidir.
Kavun çeşitleri genellikle andromonoik çiçek cinsiyetine sahip olmakla birlikte, monoik olanları da vardır.
Kavunlarda 5’li çiçek yapısı (5 çanak ve 5 taç yaprak) bulunmaktadır.
Andromonoik çiçek yapısı: Bir bitki üzerinde erselik ve erkek çiçek bulunma durumudur. Monoik çiçek yapısı: Bir bitki üzerinde dişi ve erkek çiçek bulunma durumudur. Erkek organ sayısı da 5 adet olup, anterlerden ikişer adedi birleşik, biri tek duruşlu olarak 3 anterli gibi görünüm arzeder. Erkek çiçekler, yaprak koltuklarındaki boğumlarda tekli ya da gruplar halinde bulunur. Dişi ya da erselik çiçekler ise ana gövdeden çıkan ikincil ya da üçüncül dallar üzerinde bulunurlar.
Erselik çiçek yapısı: Aynı çiçekte erkek ve dişi organların bulunmasıdır. Bitki üzerinde erkek çiçeklerin sayısı, dişi çiçeklerin sayısına göre daha fazladır. Bu oran hormonal düzey ve iklim koşullarına bağlı olarak da değişir. Dişi çiçekte stigma oldukça gelişmiştir ve 3-5 karpelli bir yumurtalığa sahiptir.
Meyve, çiçek açımından 28-35 gün sonra hasat olgunluğuna ulaşır.
Tozlanmadan itibaren döllenmeye kadar 24-36 saat süre gereklidir. Döllenmeden sonra yumurtalık hızla şişer, bir bitkide 30-60 adet dişi çiçek oluşurken, bunun sadece 2-6 tanesi meyveye dönüşür ve olgunlaşır.
Kavun tohumları, düz, uzun, oval-elips şekilli, parlak, sarı ve koyu sarı renklidir.
Tohumların çimlenebilmesi için minimum 15 °C toprak sıcaklığına ihtiyaç bulunmaktadır. Tohumların optimum çimlenme sıcaklığı 25-30 °C’dir.
Kavun nötr gün bitkisi olmakla birlikte, ışıklanma; bitki gelişmesi, fotosentez, meyvede renk, şeker ve aroma oluşumu için mutlaka gereklidir.
Nötr gün bitkisi: Vegetatif aşamadan çiçeklenmeye geçebilmek için herhangi özel bir gün uzunluğuna ihtiyaç duymayan bitkidir.
Kavun bitkisi çok yüksek nemden hoşlanmaz. %50-80 nem idealdir. Yüksek nemde mildiyö, botrytis gibi mantarsal hastalıklar yayılır ve vegetatif gelişme artar. Düşük nemde de külleme ile kırmızı örümcek ve trips yoğunluğu artabilir.
Kavunlarda bitkinin gelişme dönemi dikkate alınarak sulama yapılır. Ekimden itibaren çiçeklenmeye kadar olan dönemde su gereksinimi azdır. Meyve irileşme döneminde artar, olgunlaşmaya yakın meyvede şeker birikimi başlayınca ise azalır.
Kavun bitkisi; derin, geçirgen, iyi havalanan, iyi drenajlı, su tutma kapasitesi yüksek, organik madde ve besin maddelerince zengin, pH’sı 6-7,5 arasında, fazla tuzlu olmayan, kumlu-tınlı topraklardan hoşlanır.
Kavun, açıkta doğrudan tohum ekimi ya da fide ile, örtü altında ise fide ile yetiştirilir. Fide ile yetiştiricilikte kabakgillerin şaşırtmaya duyarlılığı nedeniyle tohum ekimleri viyollere ya da saksılara yapılır. Açıkta ekim öncesinde sonbaharda derin toprak işleme, ilkbaharda orta derin işleme ve arkasından yüzeysel işleme yapılır. Kavun üretimi sırasında yapılan çapalama sayesinde hem bitki ile rekabet eden ve aynı zamanda virüs konukçusu olan yabancı otlarla mücadele edilir, hem de boğaz doldurma yapılabilir.
Boğaz doldurma: Kavun ve karpuz gibi adventif (yan) kök verme özelliğinde olan türlerde kök boğazı kısmına nemli toprak çekilmesi ve bu bölgeden de kök oluşmasını ve bitkinin daha iyi beslenmesini teşvik etmek için yapılan işlemdir.
Kavunlarda hasat olgunluğu; kantaloplarda çitilerin oluşumu, koku oluşması ve meyve sapının meyveden ayrılması ile diğer kavun türlerinde ise meyve sapındaki tüylerin kuruması ve dokununca dökülmesi, meyve sapı yanındaki kulakçığın kuruması, meyvenin ağırlaşması, kuru madde tayini ve çiçek çukurunun yumuşaması ile anlaşılabilir.
Karpuz Yetiştiriciliği (Citrillus lanatus Thumb.) Mansf
Mansf. Karpuz üretiminin en fazla yapıldığı beş il sırasıyla; Adana, Antalya, İzmir, Diyarbakır ve Şanlıurfa’dır.
Karpuzun anavatanı Güney Afrika’dır
Karpuz, derin köklü bir sebzedir. Köklerinin % 40-60’ı toprağın 20-40 cm derinliğinde, %20-30’u 40-60 cm derinliğinde ve % 5-10’u toprağın 100-150 cm derinliğinde yer alır. Gerisi daha derine gidebilir.
Karpuz tek yıllık bir sebzedir ve yerde sürünerek gelişir. Gövdesi 3-4 m’ye kadar uzayabilir. Ana gövde 8-10 cm uzayınca hızla koltuk sürgünleri gelişir. İlk koltuk sürgünü ana gövde gibi gelişimini sürdürür. Gövdesi tüylüdür.
Karpuzun yaprakları oldukça büyük ve derin olarak bölünmüş 3 veya 5 loblu ya da lobsuzdur. Yaprak rengi mavimtrak yeşil, üzerleri tüylüdür.
Karpuzda ana gövde üzerinde 7.-8. boğuma kadar erkek çiçekler, daha sonra dişi ya da erselik çiçekler oluşur. Çiçek yapısı monoik ya da andromonoik’tir.
Çiçekleri 5’lidir. 5 çanak, 5 taç yaprağı vardır, stigma 3 parçalı ve gelişmiştir. Erkek çiçeklerde 3 adet anter bulunmaktadır. Dişi çiçek oldukça gösterişlidir ve yumurtalığın şekli ve büyüklüğü ile olgunlaşacak meyvenin şekli ve büyüklüğü arasında doğrusal ilişki bulunmaktadır.
Meyve tutumu için mutlak tozlanmaya ihtiyaç duyarlar. Bal arıları ya da bombus arıları ile tozlanırlar.
Meyveler, çiçek açımından 27-40 gün sonra hasat olgunluğuna ulaşır. Tozlanmadan itibaren döllenmeye kadar 24-36 saat süre gereklidir.
Döllenmeden sonra yumurtalık hızla şişer, bir bitkide 15-20 adet dişi çiçek oluşurken, bunun sadece 1-3 tanesi meyveye dönüşebilir ve olgunlaşır.
Karpuzlarda tohumlar meyve içine dağılmış olarak bulunur. Tohum rengi; beyaz, krem, kahverengi, yeşil, kırmızı; tohumda kabuk üzeri, kenarları ya da hilumu lekeli olabilir.
Karpuz tipik bir sıcak iklim sebzesidir.
Yetiştirilmesi için optimum gelişme sıcaklığı 27-30 °C’dir. 35 °C, hatta 40- 45 °C’de sorunsuz yetiştirilebilir.
Yüksek ışıklanma karpuzun yetişmesi ve meyve tat, şeker ve aroma oluşumu için olumlu etkiye sahiptir, buna rağmen karpuz ışığa bağımlı bir bitki değildir (nötr gün bitkisidir).
Karpuz bitkisi ağır topraklardan hoşlanmaz. Karpuz için ideal toprak; derin, süzek, drenajı iyi, taban suyu 1 m’yi geçmeyen, kumlu-tmlı topraklardır. Kumlu topraklarda da karpuz yetiştirilebilir. 5.5-6.5 pH idealdir.
Karpuz; çoğunlukla tek seferde hasat edilir. Hasat olgunluğunu belirleyen kriterler şunlardır: Kabuk renginin parlaklaşması, damarların belirginleşmesi, meyve sapındaki tüylerin kuruması, kulakçık ve sülüğün kuruması, vurulunca tok ses çıkarmasıdır.
Enginar Yetiştiriciliği (Cynara cardunculus L. var. scolymus)
Enginar çok yıllık otsu bir bitkidir, toprakaltı kısmı çok yıllıktır ve kuvvetli kök yapısına sahiptir.
Enginar gövdesi 150 - 200 cm boya ulaşır. Her büyüme döneminde başları hasat edilen gövdeler gelişme sonunda toprağın biraz altından kesilerek yeni sürgün oluşumunu uyarması sağlanır.
böceklerle yabancı tozlanan bileşik çiçekliler (Asteraceae) ailesinden
Enginar başlarının kesilmemesi durumunda bordo renkli merkezi olan, 10-15 cm çapında dikenimsi çiçek tablası oluştururlar. Çiçek tablası oluşturan ana gövde 200 cm kadar boylanabilir.
Uygun iklim koşulları enginarda kalite için çok önemlidir. Serin iklim sebzesi olan enginar gündüzleri 20-22 °C ve geceleri 12-14 °C sıcaklıklarda uzun süre gevrek başların hasat edilmesini sağlar.
Enginarlar hemen her toprak yapısında yetişebilir, ancak iyi bir ürün için derin, verimli, drenajı iyi ve pH seviyesi 6-8 arası toprakları ister. Bitkiler derin köklü yapıya sahip olduğundan gerekli kök gelişimine izin verecek kadar derin yapılı topraklar olmalıdır.
Enginar çoğaltmasında tohum ya da dip sürgünleri kullanılır.
Bahar aylarında ve erken yaz dönemi 2-3 kez çapa gerekir.ileriki yıllarda ocaklar kuvvetleneceği için sürgün gelişme döneminde bir iki çapa yeterlidir. Sonraki zamanlarda bitki hızla büyüyüp toprağı kapatacağı için çapaya gerek duyulmaz.
İlk kurulan bahçelerde ilkbahar yağışlarından sonraki dönemlerde sulama gerekir. Önceki bahçelerde ise Ağustos Eylül aylarında uyandırma suyu verilerek gözlerin sürmesi sağlanır. Kış yağışlarının yeterli olmasına kadar düzenli aralıklar ile su ister. Kış aylarında sulamaya genelde gerek yoktur ancak hasat dönemlerinde yağışların yetersiz olduğu zamanlar mutlaka su verilmelidir. Yetersiz sulanan bitkilerde verim ve kalite düşük olur. Damla sulama yöntemi en iyisidir.
Başlar yeterli büyüklüğe geldiği zaman liflenmemeleri için hasat edilmeleri gerekir. Aksi takdirde liflenir ve yeme kalitesi düşer ve çiçek açar.
Enginarda hasat tüm yıl içerisinde yapılabilir olsada genelde yazın en sıcak ayları olan Temmuz-Eylül aylarında hasat olmaz. Tüm yılda yapılan hasatın yaklaşık üçtebiri Mart-Mayıs aylarında gerçekleşir. Ekim ayı gibi tekrar yoğun bir baş hasadı yapılır.
SÜS BİTKİLERİ
Ülkemizde karanfil dışında en fazla yetiştirilen kesme çiçekler; gerbera, gül, krizantem, gelin teli ve nergistir.
Sonbaharda yapraklarındaki renk değişimi ile ön plana çıkan bitkilerin başında sığla ağacı, kiraz, vişne, dut, bazı akçaağaç türleri ve dantel çalısı gibi bitkiler gelmektedir.
Bitki türü zenginliği son derece fazla olan Türkiye gibi ülkelerde meyvelerin güzelliği ile büyüleyici görünüm sergileyen ateş dikeni, gilaboru ve dantel gibi bitkilere de sıkça rastlanır ve bunların bir kısmı dış mekân süs bitkisi olarak değerlendirilir.
Çevremizde rastlananların başında kemerli giriş kapılarının iki kenarına dikilerek kapıyı bir halka gibi saran sarılıcı, tırmanıcı güller gelmektedir. Benzer şekilde acemborusu, bazı hanımeli ve yasemin türleri, mor salkım, Amerikan ve kaya sarmaşığı gibi hızlı büyüyen ve kullanıldıkları mekânları güzelleştiren bitkilerdir.
Hava alanları ve alışveriş merkezleri gibi oldukça geniş mekanlarda arokarya, bambu, kauçuk, palmiye ve hurma gibi büyük bitkiler tercih edilirken, ofis ve salon gibi küçük mekanlarda küçük boylu begonyalar, Afrika menekşesi, camgüzeli, difenbahya, kaletya, kılıç çiçeği, maranta, sardunya ve siklamen gibi yaprağını dökmeyen bitkiler tercih edilmektedir
Gül Yetiştiriciliği: Gül gülgiller familyasının en önemli türlerinden birisidir. Çin'den Amerika'ya, Kuzey Yarı Küresinde oldukça geniş doğal yayılma alanı vardır. Çoğaltılması: Güller genelde sürgün göz aşısı veya odun çelikleri ile çoğaltılırlar. Gül anaçları arasında soğuğa en dayanıklısı kuşburnu'dur.
Ayrıca leylak, Japon ayvası, altın çanağı, inci çalısı, herdem yeşil kartopu gibi çalı formundaki bitkilerde çiçekleri ile ön plana çıkan süs bitkileri arasında yer alırlar.
Toprak isteği, Gübreleme ve Sulama: Güller topraklı ve topraksız ortamlarda yetiştirilir. Organik maddesi bol, tuzsuz ve süzek toprakları sever. İdeal pH aralığı 6.0- 7.5'dir.
önlemek için demir takviyesi yapılır.
Toprakta yetiştiricilikte sulama yazın 3-4 günde bir ve kışın daha seyrek yapılır.
Kloroz özellikle demir noksanlığından kaynaklanan yaprak sararmasıdır. Yaprakların damarları yeşil, damarlar arası sarıdır. Güllerde sık görülür.
Dikim Sıklığı: Bitkiler arasındaki sıra arası ve sıra üzeri mesafe 20-30x25 cm veya 25-30x12.5 cm olmalıdır. Sıcaklık ve Işık İsteği: Aktif büyüme döneminde en düşük gece sıcaklığı 16 °C'nin altına düşmemelidir. Gündüz sıcaklığı 20-28 °C arasında olmalıdır.
Eğme-bükme budama, bitki üzerindeki belli dal ve sürgünlerin eğilmesi veya bükülmesidir.
Karanfil Yetiştiriciliği: Karanfil; Karanfilgiller familyası içinde yer alan bir tür olup anavatanı Akdeniz'in kıyı bölgeleridir.
Toprak: Karanfil taban suyu ve drenaj sorunu olmayan, besin maddelerince zengin, kumlu-tınlı, su tutma kapasitesi yüksek, pH'sı 6-7 arasında olan topraklarda iyi gelişir. Topraksız ortamda yetiştiriciliği yaygındır.
Sıcaklık: Karanfil serin iklim bitkisidir. Bu nedenle gündüz optimum 16-21 °C, gece ise 10-l4 °C'lerde iyi yetişir. Karanfil -3 °C'ye kadar soğuklara dayanabilir.
Işık: Karanfil fakültatif (Günde 12 saatten fazla ışık altında daha kaliteli çiçek oluşturan bitki) uzun gün bitkisidir.
Çoğaltılma: Karanfil doku kültürü ve çelikle çoğaltılır.
Karanfil çelikleri derin dikilmemelidir. Uç Alma: Karanfil yetiştiriciliğinde uç alma, bir bitkiden birden fazla çiçekli sürgün elde etmek amacıyla yapılan önemli bir kültürel işlemdir. Koltuk Sürgünü ve Tomurcuk Alma: Standart karanfillerde tepe tomurcuğunun iri olması için yan tomurcuklar, sprey karanfillerde ise tepe tomurcuğu elle aşağı doğru bükülerek kopartılarak diğerlerinin iyi gelişmesi sağlanır. Sulama ve Gübreleme: Sulama zamanının belirlenmesinde en uygun yöntem tansiyometrelerle topraktaki nem düzeyinin ölçülmesidir.
Karanfiller, 2-4 °C'de, % 85-95 hava nemine sahip depolarda suda veya -0.5-1 °C arasında kuru olarak depolanırlar.
Krizantem(Dendranthema) Yetiştiriciliği:
Ülkemizde kasımpatı ve saraypatı olarak da bilinen krizantemin ana vatanı Çin ve Japonya'dır. Japonların milli çiçeğidir. Çin ve Japonya'da 2000 yıldır yetiştiriciliği yapılmaktadır. Mutlak bir kısa gün bitkisidir.
Krizantemler çiçek şekli ve yapıları bakımından 6 grupta toplanırlar. Bunlar: a) ray çiçekleri içe doğru bükük, iri çiçekliler b) örümcek, c) pompon, d) dekoratif, e) yalınkat veya tekli ve f) anemon tiplerdir.
Kesme çiçek olarak en fazla yetiştirilenler iri çiçekliler ve dekoratiflerdir.
Çoğaltılması: Krizantemler uzun gün koşullarında, yani günde ortalama 14 saatlik ışık altında ve minimum 16 °C derecede yetiştirilen anaç bitkilerden alınan yeşil çeliklerle çoğaltılırlar.
Kritik gün uzunluğu 13.5 saattir.
Sera içi sıcaklığı geceleri 13 °C'nin altına düşmemeli ve ideal gündüz sıcaklığı ise 20 °C civarında olmalıdır.
rtalama gece sıcaklığı 16 °C ve gündüz sıcaklığı ise 18-21 °C dereceleri arasında değişir.
Hasat ve Depolama: Standart tiplerde çiçeğin merkezinde yer alan taç yaprakların yeşil rengini kaybetmediği, dıştaki taç yaprakların ise tamamen açtığı devrede toprak yüzeyinden 10 cm yükseklikten kesilir. Kesilen çiçekler 2-4 °C de depolanır. Vazo ömrü uzundur ve 3-4 hafta kadardır.
Lâleler doğal olarak Orta Asya'dan Türkiye'ye kadar geniş doğal yayılma alanına sahiptir.
Çoğaltılması soğanlarladır.
Toprak ve Işık İsteği: Organik madde içeriği fazla olan, hafif ve geçirgen toprakları tercih eder. İdeal pH aralığı 6-7'dir.
Uzun süre bekletilecek çiçekler soğanları ile birlikte 0-2 °C de 2 hafta süre ile, soğansızlar ise aynı sıcaklıkta 5 gün kadar muhafaza edilirler. Çiçeklerin vazo ömrü 5-6 gündür.
Glayöl Yetiştiriciliği:
Ana vatanı Güney Afrika ve Akdeniz Havzasıdır. Süsengiller.
Yaprakları kılıç şeklinde ve genelde 1.0 metre kadar boy yapar. Kesme çiçek olarak kullanılan çeşitlerin tamamı çok sayıda farklı türün melezlenmesi sonucu elde edilmiştir. Çiçek sapının boyu birinci sınıf glayöllerde 120 cm'ye kadar uzayabilir.
Ekolojik İstekleri: Glayöl yetiştiriciliği Akdeniz sahil bandında ve Güney Ege kıyılarında kış döneminde örtü altında, Kastamonu ve Yalova gibi illerimizde ise yaz döneminde açıkta yapılmaktadır.
Toprak İsteği ve Gübreleme: Glayöller organik madde içeriği yüksek olan kumlu ve geçirgen topraklarda daha iyi gelişirler. İdeal pH aralığı 6.5-7.5'dir. Glayöllerde gübrelemenin 4 aşamalı yapılması önerilmektedir. Bunlar: a) dikim öncesi, b) 2-3 yaprak dönemi, c) çiçeğin toprak üzerinde yapraklar arasından çıkmaya başladığı dönem ve d) korm ve yavru kormların çoğalması ve gelişmesi için çiçeklenmenin bitiminden 2 hafta sonrasıdır.
Kesim sonrası çiçekler 4-6 °C derecede birkaç gün muhafaza edilebilir.
Çiğdem, glayöl, kardelen, lâle, nergis, sümbül, süsen, şakayık ve zambak dünya piyasalarında önemli bir yere sahip soğanlı bitkilerden bazılarıdır.
Begonya: Tropik orijinli bitkilerdir. Çoğunluğu otsu yapıdadır. Begonyalar çok kıymetli iç ve dış mekân bitkileri olduğu için dünyanın birçok ülkesinde yoğun bir şekilde kültürü yapılmaktadır. Begonyalar kök yapılarına göre üç grup altında toplanırlar. Bunlar:
a) lifli köklüler, b) rizomlular ve c) yumrululardır.
Çoğaltılması; yaprak damarları, yaprak çelikleri, yeşil çelik ve tohumladır.
Gübreleme büyümenin aktif olduğu dönemlerde yapılır.
Gece sıcaklığı 16 C'nin altına düşmemelidir.
Eğrelti Otu: Evriminin henüz tamamlamamış sporlu primitif bir bitkidir. Dünyanın tropik, suptropik ve ılıman birçok bölgesinde doğal olarak yetişmektedir. En yaygın çoğaltım yöntemi toprak üstü gövdelerinin toprağa temas ettiği yerlerden kesilerek ana bitkiden ayırmadır. Her ne kadar orman altı bitkisi ise de bol ışıktan hoşlanır. Periyodik olarak 15-20 günde bir gübrelenmesinde yarar vardır. Gece sıcaklığının 18 °C'nin altına düşmemesi istenir.
Kauçuklar: Yaprakları ile ön plana çıkan kauçuklar iç mekânlardaki düşük ışığa ve neme dayanıklı bitkilerdir. Yeşil çelik, yarı odunsu çelik, hava daldırması ve adi daldırması ile çoğaltılır.
Ağaçlar ve çalılar odunsu yapıya sahip çok yıllık bitkilerdir.
ve çalılar formlarına, dokularına, kışın yapraklarını döküp dökmemelerine, iriliklerine ve orijinlerine göre gruplandırılırlar.
Boyu 16 metreden fazla olanlar büyük, boyu 6-16 metre arasındakiler orta boylu, boyu 6 metrenin altındakiler ise küçük boylu ağaçlardır. Boyu 5 metrenin altında olanlar ise çalı olarak değerlendirilir. Ağaçlar tek gövdeli, çalılar ise çok gövdelidir.
Her dem yeşil ağaçlar ile yaprağını döken ağaçların kullanım alanları arasında önemli farklar bulunmaktadır.
Her dem yeşil ağaçlar; a) sınır, koruma ve mekânı gizleme, b) diğer bitkilere arka fon oluşturma, c) bahçe köşelerinde ve girişlerde, d) odak noktalarında, e) rüzgâr kıran ve f) kış ayarlında karla birlikte özel bir görünüm elde etmek amaçları için kullanılırken
yaprağını dökenler; a) bulvar ve caddelerde, b) gölge ağacı, c) geniş çim alanlarının görsel etkinliğini artırma ve d) teras, veranda ve havuz kenarlarında daha çok tercih edilmektedirler.
Yorumlar
Yorum Gönder